26 Eylül 2014 Cuma

Kusura bakma Ahmet Hakan

Liseyi bitirip ÖSS’yi kazanamadığım ve sonrasında üniversitedeki ilk yılımda, hafta sonları İç Kozahan’daki Lebiderya ve Çınarlatı çay ocaklarında garsonluk yapıyordum. Özellikle benim Aydın’ın ise benim çömezim olmaya hak kazandığı 2001 yılının yaz ayları çok keyifliydi. O yaz, şimdinin Komiser Aydın’ı garsonluk yapıyor, ben de içerde çay demliyorum bulaşık yıkıyorum. Her gün bir birinden tuhaf şeyler yaşıyor, birbirinden aykırı tipler tanıyoruz…

Üniversitede birinci sınıfı bitirmiş gibi yaptığım (9 dersin 7’sinden FF’le nasıl bir bitirmekse…)
Tabi bizim Aydın Karadenizli ben de Kırcaalili olunca karşılaştığımız hiçbir tuhaflığın altında kalmıyor, her türlü muzipliğe, her türlü puştluğa misliyle cevap veriyoruz…
Bir gün geliyor, belediye masaları kaldırıyor, ertesi gün birisi bir müşteriye askıntılık yapıyor, kavga ediyoruz. İstediğimize çay veriyoruz, istediğimize vermiyoruz...İşte o tuhaflıklardan bazıları; DEVAMI...