10 Temmuz 2014 Perşembe
Osmanlı Devletinde Ermeni Sorunu Ve Avrupa Devletlerinin Ermeni Politikaları
Avrupa siyaseti 19.y.y la birlikte değişmeye başlamıştır. Değişen yeni siyasetin ağırlık merkezi kıta Avrupa'sının dışına taşmıştır. Ermeni meselesinin gündeme gelmesi ve Avrupa kamuoyunun bu konuya ilgi duyması bu siyasetin bağlamında gelişen bir olay olarak değerlendirilmelidir. Çünkü Avrupa Devletleri bu siyasetin bir gereği olarak kendi topraklarının dışında da güç noktaları oluşturmak zorunluluğu hissediyorlardı. Bunun için dünyanın değişik bölgelerinde kendilerine bağlı veya kendi çıkarlarına uygun siyasi yapıların oluşması için bir mücadele sürecine girmişlerdir.
Kentsel dönüşüm mü? Toplumsal dönüşüm mü?
Bu gün tüm Türkiye’nin olduğu gibi Bursa’nın da en önemli gündem maddelerinden birisi kentsel dönüşüm. Her ne kadar 1999 Körfez ve 2011 Van depreminden sonra ivme kazansa da ‘dönüşüm’ Türkiye’nin son 50 yılında yaşanan plansızlıkların bir sonucudur… Türkiye, özellikle sanayileşmenin hız kazanması ile birlikte 50 yıldır köyden şehre, kırsaldan kente doğru hızlı bir göç hareketi ile karşı karşıya. Peşe peşe kurulan sanayi tesisleri ile birlikte nüfusları on binlerle ifade edilen şehirler kısa sürelerde 100 binlik, milyonluk yerleşim yerleri haline dönüştü.
Ülkücülere sıra gelir mi?
AK Parti’nin Merkez Sağa yaklaşmak adına gömlek değiştirerek ‘Milli Görüş’ten uzaklaşması ve CHP’nin özellikle Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte gündeme getirdiği ‘Yeni CHP’ söylemi kıyaslandığında, kurulduğu günden bu yana söylemlerinde, dünya görüşünde hiçbir kırılma yaşamayan MHP, teorik anlamda, mevcut siyasi partilerin en istikrarlısıdır. Pratik olarak da düşünüldüğünde 44 yılı geride bırakan, Ülkü Ocakları gibi sürekli parti kadrolarına taze kan empoze eden, hatta yıllarca merkez sağ önemli siyasetçiler yetiştiren MHP yine diğer partilerden bir adım önde görünmektedir.
Bulgar Türkü mü, Bulgaristan Türkü mü?
Bulgar Türkü ve Bulgaristan Türkü ifadeleri, Bulgaristan ve Bulgaristan Türkleri ile ilgili haber, yorum ve yazılarda sürekli karşılaştığımız ifadelerdir. Kullanılan bu iki kavramın da gerçekliği ve kullanılırlığı vardır. Ancak günümüzde yazıldığının aksine bu iki farklı kavram aynı topluluğu değil birbirinden farklı toplulukları ve farklı olguları ifade etmektedir. İlk olarak, Bulgar Türkleri tarihsel süreç içerisinde yaşamışlar ve zaman içerisinde tıpkı, Sümerler, İnkalar, Hazarlar ve birçok topluluk gibi misyonlarını tamamlayarak tarihin tozlu sayfaları arasındaki yerlerini almışlardır. Bulgaristan Türkleri tabiri ise bundan yüzyıllar sonra 19.y.y’da Berlin Antlaşması (1878) literatürlere girmiş bir kavramdır. Biz bu çalışmamızda bu iki kavramı biraz açarak ülkemizin güzide basın mensuplarına ve aydınlarına! bu konuda yardımcı olmaya çalışacağız.
EĞİTİMCİLERİN SORUNLARI 100 YILDIR DEĞİŞMEDİ…
Bursa'dan yükseldi
Yeni bir eğitim yılının başındayız… Eğitimcilerimiz başta yetersiz ücret olmak üzere, atamalar, plansızlık, çalışma koşullarının ağırlığı, adaletsizlik, güvensizlik gibi sorunlarla boğuşuyor. Günümüzdeki öğretmen sendikaları da bu sorunlara dikkat çekiyor… Tıpkı 100 yıl öncesi benzer öğretmen ‘cemiyet’lerinin yaptığı gibi…DEVAMI
Geç gelen devrim!
BURSALILAR, 2. MEŞRUTİYET’İN İLANINI İSTANBUL’DAN 2 GÜN SONRA ÖĞRENDİ… ÖNCE UMURSANMADI, ARDINDAN HALK SOKAKLARA DÖKÜLDÜ…
Bursa Valisi Mehmet Tevfik Bey, 24 Temmuz’da İstanbul’da ilan edilen 2. Meşrutiyet’i haber veren ve kendisini şaşırtan telgrafı, “Önceleri ne bir taraftan bir hareket zuhur etti, ne de bir ses işitildi. Herkes, i'lanı mükerrer okunmuş bulunduğu halde, güya hiç bir şey olmamış gibi işleri ile meşgul görünüyordu” sözleriyle anlatıyor. Vali Bey, Bursa’da asıl daha sonra olanlara bakıp şaşıracaktır!
Enver-Mustafa Kemal rekabeti
BULGAR GAZETECİDEN MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİNE İLİŞKİN ÇARPICI DEĞERLENDİRME…
Tarihe yön veren liderlerin ortak kaderidir; sürekli birileriyle kıyaslanmak… Topluma yön veren, tarihin akışını değiştiren, etkileri asırlarca devam edecek olayları gerçekleştiren bu liderlerin hemen hemen hepsi ile ilgili, “Onun yerinde bu olsaydı, şöyle olurdu böyle olurdu” kıyaslaması yapılıyor… Bu anlamada yakın tarihimizin en önemli iki figürü Enver Paşa ve Mustafa Kemal’dir. Aynı dönemin kahramanları olan ikilinin okul yıllarındaki aldığı notlarından itibaren neredeyse attıkları her adım, yüklendikleri her misyon, özel hayatları hatta eş tercihleri dahi karşılaştırıldı…DEVAMI...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)